Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

EVRENİN ÖYKÜSÜ

EVRENİN ÖYKÜSÜ Evren, atomlardan galaksilere kadar var olan her şeydir. Astronomlar evreni incelemeye başladıklarından beri onun nasıl ortaya çıktığını merak ettiler. Çevremizdeki galaksilerin bizden uzaklaştığını ve evrenin genişlediğini buldular. Eğer bu doğruysa evren geçmişte, günümüzden çok daha küçüktü. Buna dayanarak "Büyük Patlama" (big-bang) teorisini geliştirdiler. Bu teori her ne kadar tüm sorulara cevap vermese de astronomların yaptıkları gözlemlerle büyük bir uyum içindedir. Büyük patlama teorisine göre evren, bundan 15 milyar yıl önce çok büyük, hayal bile edilemeyecek kadar şiddetli bir patlama ile ortaya çıktı. Büyük patlamadan önce neyin varolduğunu soramazsınız, çünkü her şey büyük patlamadan sonra ortaya çıktı. Büyük patlamadan önce nelerin olup bittiğini de soramazsınız, çünkü zamanın kendisi de büyük patlamayla başladı.

Astronomları tahminine göre

Astronomları tahminine göre hergün 275 milyon yeni yıldız Doğuyor

Kütleçekim Hakkında 6 Önemli Bilgi

Kütleçekimin varlığı bizim için o kadar doğaldır ki, çoğu zaman aklımıza gelmez bile. Antik düşünürlerin çoğuna göre kütleçekim bir kuvvet bile değildi. Nesnelerin Dünya'nm merkezine batınaya eğilimli olmaları gayet doğaldı. Gök cisimlerinin birbirlerine çekilmeleri ise başka bir konu olarak düşünülüyordu. Artık nesneleri Dünya'ya doğru çeken kuvvetle, gezegenleri yörüngede tutan kuvvetin aynı şey olduğunu biliyoruz. Kütleçekimi 4 temel doğa kuvvetinden biri olarak kabul ediyoruz. Yine de diğer 3 temel (elektromanyetik, güçlü çekirdeksel ve zayıf çekirdeksel) kuvvetten farklı olarak, kütleçekimin kuantum kurammı bulamıyoruz. Şimdi bu çok tanıdık, ama bir o kadar da gizemli güç hakkında birkaç önemli noktayı inceleyelim. 1. Kütleçekim, en zayıf doğa kuvvetidir. Kütleçekimin gücü gökadaları birarada tutmaya yetmesine rağmen, aslında çok zayıftır ve canlılar her hareket edişlerinde onu sürekli yener. Örneğin masanm üzerinde duran kitabı kaldırdığmızda, kosk

Plüton'un Yüzeyinin Altında Okyanus Olabilir

Plüton'un Yüzeyinin Altında Okyanus Olabilir Gök bilimciler, gizemli gezegen olarak da bilinen Plüton'un donmuş yüzeyinin altında sıvı halde sudan bir okyanusun bulunabileceğini ileri sürdü. ABD'nin Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesine (NASA) ait uzay aracı New Horizons'un gönderdiği verileri inceleyen gök bilimciler, Plüton ve uydusu Charon'un jeolojik olarak son derece aktif olduğunu, gizemli gezegenin sanılandan çok daha karmaşık bir yapıya sahip olduğunu ortaya çıkardı. Araştırmacılar, Plüton'un nitrojen, metan ve sudan oluşan karmaşık yapısıyla Güneş Sistemi'ndeki diğer gezegenlerden oldukça farklı olduğunu belirtti. Plüton'un yüzeyindeki kayalarda yer alan radyoaktif maddeler sayesinde gezegenin iç kısmının ısndığma ilişkin veriler bulunduğuna işaret eden araştırmacılar, söz konusu verilerin cüce gezegenin donmuş yüzeyinin altında amonyak açısından zengin ve sıvı halde sudan oluşan bir okyanus bulunabileceğine dikkati çekti. A

Atmosferinde Oksijen Bulunan yıldız Keşfedildi

‘ Astronomlar, sıra  dışı biçimde atmosferi oksijenle dolu yeni bir yıldız  keşfetti. Brezilyalı ve Alman astronomlarm keşfettiği "SDSS 1124043.01+671034.68" ismi verilen, yaşammın son evresindeki yıldızın (beyaz çicek1"kütlesinin çok yoğun olduğu, bunun çekim kuvvetini artırdığını açıkladı Helyum ve hidrojen gibi hafif gazlarn, çekim kuvveti artan yıldızın yüzeyinden uzaklaştığı öte yandan daha ağlr bir element olan oksijenin yıldızın yüzeyinde , zamanla atmosferinin tamamen oksijenle kaplandığı belirtildi Sonuglan Science dergisinde yayınlanan keşfin, bilim adamlarının yıldızların nasıl çevrildiğini  daha iyi anlamalarna yardımcı olması bekleniyor. "Dox" adıyla da anılan ve Dünya'dan biraz daha biiyiik olan yıldızın uzun süre sonra, Giineş'in yiizde 60'1 kadar bir kütleye sahip olduğu kaydedildi

Ay'ın Dünya'ya Çarpması Nasıl Görünürdü?

Şu an Güneş Sistemi'nde bulunan gezegenler ve gök cisimleri arasında sadece Dünya'da yaşamm olduğu biliniyor. Bunun başlıca nedenlerinden birisi, Dünya'nm çevresindeki gezegenlerle hassas bir düzen içerisinde çalışıyor olması. Bu düzenin biraz bozulmasıyla birlikte çok büyük felaketler ortaya çıkabilir ve gezegenimiz kolayca canlılarm yaşayamayacağı bir hale gelebilir. Neredeyse her gün karşılaşmamıza rağmen çoğu kişinin gökyüzünü süslemek ve şiirlerde geçmekten başka bir işe yaramadığmı düşündüğü Ay, Dünya'nm tek doğal uydusu. Boyutu bakımından sistemimizde bulunan diğer gezegenlerin uydularmdan daha büyük olan Ay'm yüzey alanı Dünya'nm yüzey alanının sadece 13'te 1'i. Peki Dünya'ya kıyasla bu kadar küçük olan Ay, kıyamet senaryolarnda yer aldığı gibi Dünya'ya çarpsaydı ne olurdu? Bir YouTube kullanıcısı olan Max Mayer, Universe Sandbox 2 adlı bir uygulamayı kullanarak Ay'm ve Dünya'nın çarpışmasının gösterildiği

Evrende Yalmz Mıyız? 2

Fermi paradoksu, dünya dışı uygarlıkların var olma olasılığının gayet yüksek olmasına karşın, bunu doğrulayacak herhangi bir kanıtın ya da temasın yokluğu arasındaki çelişkiyi ifade eder. Ve henüz kesin bir cevaba sahip değildir. Fakat bu paradoksu açıklamak için bazı kesin olmayan cevaplarımız mevcut. Bunlardan; Birincisi, şuan mevcut olan başka uygarlığın olmadığı, yani, yaşamın sadece Dünya'da olduğudur. Bazı bilim insanları "Büyük Filtre" adını verdiği bir kuram geliştirdi. Büyük Filtre'nin nerde olduğuna göre bizi üç ihtimal beklemektedir: ya nadiriz yani büyük filtre gerimizde kaldı, ya ilkiz yani korkulacak bir şey yok, 3. Tip medeniyet olma yolunda ilerliyoruz, ya da büyük filtre henüz yaşanmadı. Paradoksu açıklamaya çalışan diğer cevap ise, bazı nedenlerden dolayı gelişmiş uygarlıkları göremiyor olduğumuzdur. Şimdi bu nedenlerin bazılarından bahsedelim. 1. Süper-akıllı yaşamlar Dünya'yı ziyaret etmiş olabilir, ama o esnada biz

GARİP PSİKOLOJİK HASTALIKLAR

Anksiyete, insanların herhangi bir korku veya kaygı anında meydana gelen derin iç sıkıntısı olarak ifade edilmektedir. Anksiyete en küçük bir huzursuzlukta dahi kendisini gösterebilmektedir. Bu durum daha çok kişinin kendi iç haliyle, ruh halindeki baskıyla meydana gelmektedir. Anksiyete rahatsızlığı olan kişiler dış etkenlerden bağımsız olarak sürekli kendilerini tehlike altında hissederler ve bir yerlerden tehlikeli bir şey gelecekmiş gibi korku duyarlar. Toplum içinde daha çok aşırı panik olarak bi]inen anksiyete derinlemesine incelendiğinde psikolojik bir bozukluk olarak görülmektedir. ANKSİYETE BELİRTİLERİ NELER? Anksiyete rahatsızlığı bulunan kişilerde birçok fiziksel rahatsızhk meydana gelmektedir. Bunlar; *Nedensiz yere korku ve panik *Sürekli uykusuzluk ve sinir]i]ik *Kalp atışlarınm hızlanması *Göz bebeklerinin genişlemesi *Ellerin titremesi *Ağzm kuruması *Sık sık tuvalete çıkma eği]imi *Kasların aşırı gerilmesi *Baş ağrısı 'Boyun, baş ve