Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Uzaydaki sıvılar

Kuasarlar  Bu garip yıldızımsı nesneler evrenin en dış kısımlarında, bilim adamlarına evrenin oluşumundaki ilk evreleri inceleme fırsatı veriyorlar. Aslında Kuvazarlar uzak çok uzak bir galaksinin merkezinde oluşan karadelikler. Ama asıl ilginci ise, tüm Samanyolu galaksisinden 1000 kat veya daha fazla enerji yaymaları. Tüy siklet Gezegenler  Okulda güneş sistemindeki bazı gezegenlerin gaz kütleleri olduğunu okudunuz, ama o kocaman, bir çok halkası olan koskoca Satürn gezegenini suya atsanız batmayacağını biliyor muydunuz? Bu gezegenin yoğunlu 0.687 g/cm³, suyun yoğunluğu ise 0.998 g/cm³. Yani evrenin en büyük küvetine su doldursak, Satürn harika bir plastik ördek olurdu.  Uzaydaki sıvılar  Burada, dünyada, sıvılar genellikle yerçekiminden dolayı "akmayı" tercih ederler. Ama sıfır yerçekimli uzay boşluğunda her sıvı kendini bir küreye dönüştürür. Sıvıların dünyada düz bir yüzey oluşturmasını sağlayan aynı mucize, uzayda da bu etkiyi yaratır. Sebebi

Uzayda her insan, dünyada olduğundan 5 cm kadar daha uzundur neden peki

Soğuk kaynaklama.. .  Uzayda, kaplama yapılmamış iki metali birbirine bastırdığınızda er ya da geç birbirine kaynarlar. Kulağa iyi gibi geliyor değil mi? Dünyada metal yüzeyleri çevreleyen atmosfer, onları bazen görünür, bazen görünmez de olsa bir oksit / pas tabakasıyla kaplar ama uzayda böyle bir şey yok. O yüzden NASA uzaya gönderdiği herşeyi özel bir kaplama ile kaplar. Koyduğunuz çatalın ertesi gün metal masaya kaynaklanmış olabileceği gibi örnekler biraz uçuk da olsa durumu anlatmak için yeterli. Birbirinden ayrılmayan mekikler, birbirine kaynamış çarklar, açılmayan kapı gibi çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir . "Büyütmek için"  Uzayda her insan, dünyada olduğundan 5 cm kadar daha uzundur. Bunun nedeni ise, dünyadaki yerçekiminin insan omurgasına yaptığı baskının olmaması. Kısa boylu astronotlar için bulunmaz bir fotoğraf çektirme fırsatı. Kötü haber ise, dünyaya döndüklerinde tekrar eski boylarına dönüyorlar  

Uzay yolculuğu insan vücudunu nasıl etkiler?

Kalkıştan sonraki 10 saniye: Bilinç kaybı Roket fırlatılmaya hazır, hız kazanıyor. G-kuvveti, yani hızlanma sırasında vücudunuza uygulanan kuvvet nedeniyle vücut ağırlığı normalden dört kat daha fazla hissedilir. Koltuğunuza çakılmış bir halde kolunuzu kımıldatmak bile aşırı güçleşir. G-kuvveti kanı ayaklara doğru iter, oysa bilinç yitirmemek için kanın beyne gitmesi gerekir. Daha düşük g-kuvveti durumunda bile savaş uçağı pilotları beyne yönelik kan basıncının düşmesinden dolayı gözde buğulanma ve görme kaybı yaşanır. Rus Soyuz aracı gibi konvansiyonel uzay araçlarında, kalkış anında astronotlar bu hızın etkisini göğüslerinde hissedecek şekilde konumlandırılır. Telif hakkı GETTY Kalkıştan sonraki 10 dakika: Bulantı Astronotların kalkıştan sonraki ilk şikayetlerinden biri bulantı ve kusmadır. İç kulaktaki yerçekimi azlığı dengeyi, koordinasyonu, yön duygusunu ve hareket halindeki nesneleri takip yeteneğini etkiler. Uzay kapsülü içinde kusmukların havada uçuşmasına neden olma

Sentinel-5P uydusu, hava kirliliğiyle ilgili ilk görüntüleri dünyaya gönderdi

Sentinel-5P uydusu, hava kirliliğiyle ilgili ilk görüntüleri dünyaya gönderdi Avrupa Uzay Ajansı tarafından gönderilen Sentinel-5P uydusu dünyadaki hava kirliliğine dair ilk görüntülerini dünyaya gönderdi. Avrupa'nın Yeryüzü Gözlem Programı Kopernik'in bir parçası olarak 13 Ekim'de uzaya gönderilen Sentinel-5P adlı uydu, dünyadaki hava kirliliğine ait ilk görüntüleri dünyaya gönderdi. Sentinel'in yeni görevi hava kirliliğine neden olan faktörleri daha fazla gözler önüne sermeyi ve odak noktasına almayı amaçlıyor. Günde bir defa dünya etrafında dönerek yeryüzündeki hava kirlilik oranlarını tespit eden uydunun gönderdiği görüntülerde, Asya, Afrika ve Güney Amerika üzerindeki hava kirliliği seviyesi görülüyor. Uydunun gönderdiği görüntülerden bir tanesi Avrupa'daki azot dioksiti gösteriyor. Büyük oranda trafik ve fosil yakıtların endüstriyel işlemlerle yakılmasından kaynaklanan azot dioksitin çok yüksek olduğu Hollanda'nın bazı bölümleri, batı Almanya

İşte Elon Musk'ın uzaya gönderdiği çok gizli mesaj!

İşte  Elon Musk 'ın  uzay a gönderdiği çok gizli mesaj! Milyarder girişimci  Elon Musk  geçtiğimiz gün Mars'a doğru 6 aylık yolculuğa çıkacak bir  Tesla  aracını  uzay a fırlatmıştı. Tüm dünyada çok ses getiren bu fırlatma için yıllarca çalışıldı ve sonunda başarılı oldu. Bu araç uzayda sessizce yörüngede yoluna devam ederken onunla ilgili ilginç bilgiler gelmeye devam ediyor.Tam şu anda, içinde astronot kıyafetleri olan bir "kukla" sürücü olan kiraz kırmızısı bir araba, hoparlöründe David Bowie çalarak derin   uzay da, inanılmaz bir manzarayla yolculuk yapıyor. İstikamet ise Mars! Elon Musk 'ın ilk söylediğinde bir şaka olarak düşünülen bu olay geçtiğimiz gün gerçekleşti. Her şey yolunda giderse 6 ay sonra Mars yörüngesine girecek olan bu araç, harika teknolojik çalışmalar sonucunda şu an Mars'a doğru yolculuk yapabiliyor. Ancak bu yolculuğu harika kılan şeylerin sayısı bir hayli fazla. Bu anlamda yolculuktaki ufak detaylardan birisi Elon Mu

Güneş Sistemi dışında 95 yeni öte gezegen keşfedildi

Güneş Sistemi dışında 95 yeni öte gezegen keşfedildi Kepler  Uzay  Teleskobunun tespit ettiği 275 yeni gök cisminin 149'unun öte gezegen olduğu doğrulandı. Öte gezegenlerden 95'inin varlığı ilk kez keşfedildi. Gök bilimciler ,  Samanyolu Galaksisi'nde  Güneş Sistemi  dışında  95 yeni öte gezegenin  varlığını keşfetti. Amerika Havacılık ve  Uzay  Ajansı  NASA 'nın Kepler Uzay Teleskobu'nun verilerini kullanan uluslararası araştırma ekibi, teleskobun "K2 misyonu" adı verilen, keşif faaliyetinin yeni safhasında uzay boşluğunda konumunu tespit ettiği 275 yeni gök cismi üzerinde inceleme yaptı. İncelemede, 149'unun gerçek öte gezegen olduğu ve bunlardan da 95'inin varlığının ilk kez keşfedildiği belirlendi. Danimarka Teknik Üniversitesi'ne bağlı Ulusal Uzay Enstitüsü'nde doktora çalışması yürüten Amerikalı Andrew Mayo'nun önderlik ettiği araştırmada, teleskobun 2014'ten bu yana farklı görüş açılarından kaydettiği optik g