HİKAYE ŞÜKÜR
nimetleriniz çoğalıp durmakta fakat şükür nerede şükür merkebi yatıp uyusa bile siz onu uyandırın, kaldırın nimet verene şükretmek aklende lazım şükretmeyen kendine ebedi şıhım kapısını açar kendinize gelinde şu kereme bir bakın bir şükre bedel bu kadar nimeti kim verir ? Allah insana baş verir şükür içinde bir secde ister ayak bağışlar şükür içinde bir oturma diler ''
Sebalılar dediler ki : bizim şükretme kabiliyetimizi şeytan aldı götürdü şükürden usandık nimetten de
Peygamberler dedilerki :
gönülde bir illet yüzünden insan doğruyu anlamaz sapıtır o yüzden nimetler umumiyetle illet olur
hastalıkta yenen yemek insan hiç kuvvet verirmi
Sebalılar
ey davaya girişenler doktorluğu bildiğinize bize fayda vereceğinize deliliniz nerede ? sizde bizim uyku uyumakta sizde bizim gibi yemek yemektesiniz köylerde şehirlerde bizim gibi oturup duruyorsunuz bu su toprak tuzağındayken nasıl olurda gönül simurgunu avlayabilirsiniz fakat mevki ve reislik sevdası sizi peygamberlik davasına salmış bu yüzden kendinizi peygamber sanıyorsunuz bu çeşit laflar bu çeşit yalanlara kulak bile asmak istemeyiz ayran kasesine düşmek dilemeyiz dediler .
Peygamberler dediler ki
Bu da o illetten körlüğünüzden söyledğimiz sözlerin hakikatini göremiyorsunuz da elimizdek i mücevherleri göremiyorsunuz elimizdeki bu mücevher halka bir imtihandır onu gözlerin önünde gezdirip durmaktayız .
kim nerede mücevher derse bu sözü körlüğüne mücevherleri görmediğine şahittir ah akılsız adamlar ah size canla başla verdiğimiz nasihatler sizin bağınızı kuvvetlendirdi vah yazıklar olsun vah
onlar dediler ki : A öğütçüler iyi söylüyorsuz ama bu köyde adam olsa Allah bizim gönlümüzü kitledi kimse Allahtan ileri geçemezki herşeyi düzüp koşan Allah bizide böyle düzdü koştu
kimse bu dedikoduyla kaderimizi değiştirimez peygamberler dediler ki :
Evet Allah çekinip kurtulmaya imkan bulunmayan sıfatlar yaratmıştır fakat arizi sıfatlarda yarattı ki onları terk etmek mümkündür herkesin nefretini kazanan kişi sıfatları terk eder huylarından vazgeçerse herkezin sevgisini kazanır herkez ondan razı olur
onlarsa
bu bizim derdimiz deva kabul eder dert değil siz yıllarca öğütler verdiniz bizimde derdimiz arttı bağımızı kuvvetlendi eğer bu hastalık iyileşecek bir hastalık olsaydı nihayet bir zerresi olsun geçerdi insan susuzluk hastalığına uğrarsa içtiği su çiğere gitmez
denizi içse başka bir yere gider nihayet el ayak şişer su içmek susuzluğu bir türlü gidermez dediler
peygamberler dedilerki :
ümitsizliğe düşmek kötüdür Allah ın ihsan ve rahmetlerine son yoktur böyle bir ihsan sahibinden ümit kesmek hiçte yaraşmaz bu rahmete el atın yapışın nice işler vardır ki önce güç görünür de sonradan kolaylaşır o güçlük geçer gider bize o kulluğu o buyurdu bu söz söylememiz kendiliğinden değilki canımız onun emrini yerine getirmek için bunun için yaşıyoruz bunun için yaratıldık kuma tohum ek dese bile biz ekeriz siz kendinizce iyi yıldızlarsınız ama bize göre kötüsünüz bize zıtsınız bize aykırısınız siz hiçbir düşüncemiz yokken bizi dertlere meşakatlere saldınız biz birbirimizle uzlaşmış bir topluluk sizin kötü haberlerinizle aramıza yüzlerce ayrılık düştü biz şekerler yiyen dudu kuşlarıydık sizin yüzünüzden ölümü düşüne baykuşlara döndük dediler
Peygamlerde dedilerki :
Çirkin ve kötüye yormak sizi ruhunuzdan meydana gelen birşey bu kabahat bizde değil sizde bir tehlikeli yerde uyusan bir ejderha da başucunda sana dıoğru gelmeye başlasa merhametli birisi çabuk kalk yoksa ejderha yutacak diye uyandırırsa niye kötüye yoruyorsun dermisin ?ne yorması kalkta aydınlığa bir bakta gör ne yorması ben seni kötü yorumdan kurtarıyorda devlet yurduna götürüyorum çünkü peygamber gizli şeyi bilip seni de o şeyden haberdar eden adamdır o cihan halkının görmediği şeyleri görmüştür
Yorumlar
Yorum Gönder